VAKA-I HAYRİYE NEDİR?
Osmanlı tahtına oturan yirmisekizinci Padişah Üçüncü Selim, güvenilir kaynaklara göre daha on iki yaşındayken Yeniçeri ocağının ne derece bozulduğunu farketmiş, bu konuda babası III. Mustafa ile şöyle bir konuşma yapmıştı:
-Küffarın hakkından gelmek için yeni bir ordu hazırlamak, Yeniçeri Ocağını bozulmuş düzeniyle ortadan kaldırmak gerek.
Ne yazık ki tahta geçtiğinde bu yolda yaptığı girişimler sonuçsuz kalacak, Nizam-ı Cedit’i kurma çabaları tutucu, bağnaz çevreler tarafından kuşkuyla karşılanacak, Kabakçı Mustafa ve arkadaşlarının ayaklanmasıyla Üçüncü Selim tahttan indirilecekti.
Selim’in tahttan indirilişi tarihi 29 Kasım 1807’den yıllarca sonra, Osmanlı tarihindeki bilinçli, yüzeyde kalmayan batılaşma hareketinin yılmaz öncüsü Sultan İkinci Mahmud sarsılmaz bir azimle harekete geçecek ve düzeni bozulmuş gücünü tüketmiş, devlet düzenine ve yönetimine ayakbağından başka bir şey olmayan Yeniçeri Ocağına son verecekti.
Mısır’da Vehabiler ayaklanması, Yanya Valisi Tepedelenli Ali Paşa’nın fermanlı sayılarak üzerine asker gönderilmesi, Yunan isyanlarına uygun bir ortam hazırlamıştı. Nitekim 12 Şubat 1821 de başlayan Mora isyanı da bunu gösterdi. II. Mahmud isyanın uluslararası bir sorun haline gelmeden bastırılmasında kararlıydı. Fakat düzeni bozuk, başına buyruk, yolundan çıkmış Yeniçeri ocağıyla bu işi yapmak pek kolay değildi. Bu nedenle, bazı ödüller karşılığı, Kavalalı Mehmet Ali Paşanın oğlu İbrahim Paşa Mora isyanını bastırmakla görevlendirildi.
İkinci Mahmud, Üçüncü Selim’in tasarısını, daha sonra Alemdar Mustafa Paşa’nın kurduğu ve bir isyan sonucu ortadan kaldırılan Sekban-ı Cedid girişimini daha gerçekçi, daha güçlü ve azimli bir çıkışla gerçekleştirmek kararından caymamıştı. Sadece bunun için uygun fırsatı bekliyordu.
Devletin ileri gelenleriyle meclis kurdu. “Eşkinci” adıyla yeni bir asker sınıfının kurulmasına karar verildi. Kendilerini tehlikede hisseden Yeniçeriler 15 Haziran 1826’da bir kez daha ayaklandılar. Ama İkinci Mahmud gereken tedbirleri almış, her şeyi hesaplamıştı Osmanlı İmparatorluğundaki bu son ve büyük Yeniçeri ayaklanması kanlı bir şekilde bastırıldı. Ocakları, kışlaları topa tutulan Yeniçeri birlikleri politikaya da dalbudak salmış entrikacı yardakçılarıyla birlikte kökünden temizlendi. Ortadan kaldırıldı. Osmanlı tarihinde “Vaka-ı Hayriye” diye anılan olay işte budur.
Yeniçerilerin ortadan kaldırılmasından sonra, Batı düzeninde, yönetim, donanım ve örgütlenmeleri yenileştirilmiş modern bir ordu kurulması girişimine geçildi. Yeni kurulan orduya “Asâkir-i Mansure-i Muhammediye” adı verildi. Üçüncü Mustafa’nın tasarladığı, oğlu Üçüncü Selim’in uygulamaya kalkıştığı, Alemdar Mustafa Paşa’nın destek olduğu fakat bütün bunlara rağmen başarılamayan girişim, Osmanlı tahtının otuzuncu Padişahı, kararlı, etkilere kapılmayan, doğru bellediği yoldan dönmeyen İkinci Mahmud tarafından gerçekleştirilmişti.