GUT NEDİR?
Tıp alanında yaygın bir görüş, gut hastalığına eğilimin kalıtsal olduğudur. Daha ziyade erkeklerde, menopoz sonrası kadınlarda görülen gut, el ve ayak parmaklarında, dizlerde, el bileklerinde, dirseklerde şişkinlik (yumrular) ve ağrıyla ortaya çıkan bir hastalıktır.
Gut’un genellikle bol yiyip içen kimselerde görüldüğü artık bilimsel değer kazanmış bir gerçektir. Bunun nedeni, böyle çok yiyip içen kimselerin belirli eklemlerinde ürik asitle kristallerinin birikimidir. Başka türlü söylemek gerekirse, gut’a eğilimi olan kimselerde kan ürik asit düzeyi yüksektir, Çok besin alanlarda, yüksek proteinli beslenme düzeninde fazla hücre olacağı için, hücre çekirdeklerinin ayrışım ürünü ürik asit miktarı da artar..
Ani ve şiddetli (akut) gut, ayak başparmaklarında aşırı duyarlılık, birdenbire sancı ve kızarıklıkla kendini açığa vurur. Başparmak kırmızı, parlak bir görünüş alır. Tedavi uygulanmasa bile, ağrılı devre ancak birkaç gün devam eder. Hafif ateş, iştahsızlık vardır. Akut durumdaki gut hastalığı birkaç kez tekrarlandıktan sonra, belirtiler tam anlamıyla geçer. Bu dönemde iyileştiğini sananlar yanıltıya düşmüştür. Hastalık, kronik (müzmin) gut’a dönüşmüştür artık. Giderek eklemler şekilsizleşir. Yumrular daha belirgin hal alır.
Bu hastalığın en ilginç yönü, doğurganlık dönemindeki kadınlarda gut hastalığının görülmemesidir. Akut (ani ve şiddetli) gut olaylarında “kolşisin” ya da “fenilbütazon” uygulanır. “Probenesid “, “Benemid” ya da “sülfinpirazon” gibi ilaçlar ve fazla sıvı alman kronik gut’da, böbreğin ürik asit atma düzeyi yükseltilir. Gut hastaları böbrek, beyin, balık konserveleri, karaciğer, yumurta yemekten, bira, şarap ve alkollü içkilerden kaçınmalıdırlar. Ispanak ve çilek, domates de zararlıdır. Ürik asit yapımı, “allopurinol” adındaki ilaç kullanılarak azaltılır.
Ancak bu ilacın kriz esnasında kullanılmaması gerekir . Eklemlerde ürik asit kristallerinin birikimi, bunlar nedeniyle oluşan şişkinlik sadece gut hastalığının özelliğidir. Yanılgıya düşerek romatizma ile karıştırılmamalıdır.