FLORESAN LAMBA NASIL ÇALIŞIR?
Floresan lamba, her iki ucunda birer flaman bulunan, hava almayacak şekilde sıkıca kapatılmış camdan, uzun bir borudur. Borunun içinde argon gazı ve az miktarda, saf, aktif cıva bulunur. Borunun iç yüzeyi, içeriğinde fosfor dediğimiz, floresan nitelikte ve toz halindeki bir madde bulunan karışımla, fırınlanarak kaplanmıştır. Bu madde, ultraviyole ışığı gibi bir ışığın çarpması halinde ışıyacaktır. Gerçekte ultraviyole ışığı deyimi doğru olmayıp, göze görünmediği için buna bir “radyasyon-yayım” demek daha uygun düşer.
Elektrik akımı boruya girer, flamanlardan birinden geçerken onu ısıtarak “akkor” haline getirir. Bu da yüksek hızlı elektronların yayılımına sebep olur. Bu flaman “katod” diye adlandırılır. Borunun diğer ucundaki flaman ise “anod” adını taşır. Anod pozitif yüklü olduğundan, negatif yüklü elektronları çeker, borunun içinden geçiş hızlarını arttırır. Fakat boruda alternatif akım kullanıldığından, anod ve katod akımın yönünün değişmesi hızına uyumlu olarak görevlerini değiştirirler. Yani, anod ve katod sırayla birbirilerinin görevini yaparlar. Bu değişim bir saniyede 50 kez olur. Akkor halindeki katod saf cıvayı elektronlarla bombardıman ederek buharlaştırır ve boruyu cıva atomlarıyla doldurur.
Bir elektronun hızla cıva atomuna çarpması sonucu, atom ultraviyole ışığını ihtiva eden bir yayılım yapar. Fosfor ultraviyole yayılımını emerek, ışık meydana getiren kendi yayılımını oluşturur. Lambanın yarattığı ışığın rengi, kullanılan fosfor karışımlarına göre değişebilir.
Floresan lambalar akkor lambalardan daha etkindir. Bir akkor lamba, flamanın ışıması için çok yüksek bir ısı meydana getirmek zorunluluğundadır.
Akkor lambaya verilen elektrik gücünün çoğu ısı gücüne dönüştürülür (Yanan bir ampulün çok sıcak olmasının nedeni budur). Öte yandan, floresan lambada gelen enerjinin çoğu ısı yerine ışığa dönüşür.
Yapıların, mağazaların, dairelerin, fabrikaların çoğu floresan lambalarla aydınlatılır. Evlerde de bu tip lambanın değişik türleri kullanılmaktadır.