ANGLO SAKSONLAR KİMDİR?
Anglo-Sakson kelimesini duyduğumuz zaman, aklımıza bir İngiliz ya da İngiliz soyundan bir kimse gelir. Kelime genel anlamda böyle bir tanımlama için kullanılırsa da, Anglo-Saksonlar gerçekte çok eskiden yaşamış kimselerdir.
Tarih kitaplarından bilindiği gibi, Romalılar Britanya’yı yani şimdiki İngiltere’yi istila etmiş ve 400 yıl süreyle burada egemen olmuşlardı sonra Roma askerleri İtalya’ya geri çağırıldılar. Britanya adası savunmasız kaldı. Burada yaşayan Britonlar (Britanya Halkı), bir süre Romalılardan edinmiş oldukları gelenek, töre ve alışkanlıkları sürdürdüler. Fakat İsa’nın ölümünden sonra 450 yıllarında, göçebe bazı kabileler şimdiki Doğu İngiltere bölgesine gelip yerleştiler.
Yeni gelenler zorlu, acımasız, savaşı uğraş edinmiş insanlardı. Şarkıları bile savaş konusunda, savaşlarla ilgiliydi. Bunlar özellikle üç Germen (Cermen) kabilesinden kimselerdi. Söz konusu üç Cermen kabilesi de Angl, Sakson ve Jut boylarıydı. Hepsi de Kuzey denizi ve Baltık kıyılarında ya da bu kıyılara yakın bölgelerde yaşarlardı.
Uzun boylu, sağlam yapılı, beyaz tenli, genellikle sarışın Cermen akıncıları son derece cesurdular. Altıncı yüzyılın sona ermesinden önce, Britanya’daki Roma gücünün son kalıntılarını çökerttiler. Burada yedi krallık kurdular.
Yedi Krallığın her birinin başında ayrı bir yönetici vardı. Fakat 829 yılında bunlar bir krallık halinde birleştiler. 871 ile 900 yılları arasında Büyük Alfred kraldı. 1066 yılında da, Norman akınları buradaki Anglo-Sakson kralların egemenliğine son verdi.
Eski İngilizce ya da Anglo-Sakson dili, üç Cermen kabilesinin konuştuğu dillerin bir karışımıydı. Günümüzde konuşulan modern İngilizce bu dillerden gelişmiştir.
Dil uzmanlarına göre, sözkonusu diller arasında pek az bir benzerlik vardır. Gerçek anlamda Anglo-Sakson dili yabancı dillerden herhangi biri gibi incelenmelidir.
Anglo-Saksonlar’ın belirli özellik ve nitelikleri, kendi soylarından gelenlere de yansımıştır diyebiliriz. Azim, girişimlerde cesaret ve yılgınlık nedir bilmeyiş, belirli ilkelere ölesiye bağlılık, çok değişik koşullarda rahatlıkla yaşayabilmek, bu özellik ve niteliklerden ilk planda akla gelenlerdir.