CAM NASIL KEŞFEDİLDİ?
Pencerelerimizden güneşin girmesini, dışarının görülebilmesini sağlayan, sofralarımızda bardak, su şişesi yapısında bulunan, daha bir çok yerlerde kullanılan camın tarihi çok gerilere kadar uzanmaktadır.
Ancak camın ilk olarak ne zaman ve nerede yapıldığına ilişkin kesin bir fikrimiz yok. Camın yapımında temel maddeler olarak kullanılan kum, soda külü (veya potas) ve kireç, yüksek ısıda birlikte eritilir. Bu maddeler dünyanın birçok yerinde fazla miktarda bulunabileceği için, cam yapımı da söz konusu çevrelerdeki ülkelerden herhangi birinde keşfedilmiş olabilir.
Bazı kaynaklara göre, bu keşfin onuru eski Fenikelilere verilmektedir. Sözde bir geminin mürettebatı, Suriye’deki bir nehrin ağzında karaya çıkmış. Yemek pişirmek için hazırlık yaptıklarında, kaplarını desteklemek, üzerine oturtmak için taş bulamamışlar. Geminin ambarındaki bir cins sodyum bileşimi olan güherçile kalıplarından yararlanmayı düşünmüşler.
Ateş güherçileyi eritmiş, çevredeki kumla karışan eriyik sodyum bileşiği, sıvı cam halinde akmaya başlamış.
Bu söylenti ne ölçüde doğrudur, gerçeğe uyarlığı nedir kesinlikle bilemeyiz. Fakat Suriye’nin cam yapımının eski kaynaklarından biri, belki de birincisi olduğu gerçektir. Ticaret konusunda ünü dünyayı tutmuş Fenikeliler, Akdeniz çevresindeki bütün ülkelere camdan yapılmış şeyler satarlardı.
İlk çağlarda cam yapıldığı bilinen bir başka ülke de Mısır’dır. Orijini İsa’dan 7000 yıl önceye kadar uzanan eski Mısır mezarlarında, cam boncuklar ve süs eşyaları bulunmuştur.
Ancak, bunların Suriye’den gelmiş olması da düşünülebilir.
Bildiğimiz kadarıyla İsa’dan 1500 yıl önce Mısırlılar kendi camlarını yapıyorlardı.
Mısırlılar dövülüp ufalanmış kuvars taşlarını kumla karıştırır ve camın rengini değiştirirlerdi. Zamanla, bu karışıma kobalt, bakır ya da manganez katmayı da öğrenmişlerdi. Böylelikle, canlı mavi, yeşil veya mor renklerde camlar elde edebiliyorlardı.
İsa’dan önce 1200 yıllarından sonra, Mısırlılar cama şekil vermeyi de öğrendiler. Fakat boruyla üflenerek camın şekillendirilmesi, Hristiyanlığın ilk dönemlerine ait bir uygu lamadır.
Eski Romalıların da cam yapımı konuşunda hayli usta oldukları bilinmektedir. Romalılar camdan dekor ve süsleme unsuru olarak büyük ölçüde yararlanmışlar, duvar kaplamaları için ince cam panolar (ilkel vitray taslakları) bile yapmışlardı.
Hristiyanlık döneminde, cam artık pencerelerde kullanılmaya başlamıştı.
Üzerinde tarihi yazılı en eski cam, M. Ö. 1551-1527 yıllarında yaşayan Firavun Amenhotep’e ait iri bir boncuktur. Bu boncuk şimdi, İngiltere’de Oxford müzesindedir.