İLK HASTANELER NASIL KURULDU?
Toplumun zayıf, hasta bireylerinin bakımı, insanları çok eski zamanlardan beri düşündüren bir sorundur. Fakat hastahane adı verilen kurumun insanlık tarihindeki yeri hayli yenidir.
Greklerin (eski Yunanların) hastalar içni sosyal nitelikte, daha doğrusu kamuya açık kuruluşları yoktu. Eski Yunan toplumunun bazı doktorları, çalıştıkları yerlerde ilkel ameliyatlar yaparlardı. Fakat bu yerler çok küçüktü. Bir seferinde ancak bir hastayla ilgilenebilmek olanağı vardı. Buna karşılık, eski Romalılar savaş esnasında hasta ve yaralı askerlerin bakılıp tedavi edilebilecekleri bir tür “sahra revirleri” kurmuşlardı. Zamanla, büyük şehirlerde de aynı tür revirlerin kurulması cihetine gidildi. Belirli çevrelerden toplanan bağışlarla bunlar geliştirildi.
Açıklamamızdan kolayca anlaşılacağı gibi, bildiğimiz anlamda hastahanelerin kurulmasında Romalılar’ın etki payı büyüktür. Hristiyanlığın yayılıp gelişmesiyle, hastaların bakımını kilise yükümlendi. Ortaçağ’da manastırların çoğu bulundukları yapının bir kanadını hastahane olarak ayırmıştı. Keşişler ve rahibeler, hastabakıcılık görevini yerine getirmekten de geri kalmıyorlardı.
Kutsal yerlere hac yolculukları geleneği, hastahane fikrinin yaygınlaşmasında önemli rol oynadı. Bu hac yolculuklarının çoğu uzundu. Sefer yapan hacı adaylarının, yol üzerindeki hanlarda, uygun yerlerde kalmaları gerekiyordu. Söz konusu hanlar, “hospitalia” diye adlandırılırdı. Latince “hospes” kelimesi “bir konuk” anlamındadır. dolayısıyla bu yerlerde “konukevi” adını taşıyordu. Aradan zaman geçtikçe, bu konukevleri belirli manastırlara bağlandı. Buralarda çalışanlar, yolculuk esnasında hastalanıpyorgun düşenlerin bakımını görev edindiler.
Belirli kaynaklardan bildiğimiz gibi, Ortaçağ’da yaşam koşulları rahat ve sağlıklı olmaktan uzaktı. Bu nedenle, konukevlerinin de pek temiz oldukları, gereken düzenle çalıştıkları söylenemezdi. Öyle ki, bazen bir yatağa iki, hatta daha fazla hasta yatırılıyordu.
Onyedinci yüzyılda, yaşam koşulları büyük gelişme gösterdi. İnsanlar, hasta, bakıma muhtaç vatandaşların bakımının devlertin görevi olduğunu düşündüler. Buna rağmen, halka açık, kamu kuruluşu niteliğinde hastanelerin İngiltere’nin büyük şehirlerinde yaygınlaşması onsekizinci yüzyıla kadar gecikmiştir. Çok geçmeden, bu tür kurumlar İngiltere’den bütün Avrupa ülkelerine yayıldı.
Kuzey Amerika’da ilk hastahane, Cortez (Kortez) tarafından, Mexico City’de kurulmuştu. Bu hastahanenin kuruluş tarihi 1524’tür. İngiliz sömürgelerinde ilk hastahane 1663 yılında, Manhattan adasında kurulmuş olup, kurucusu Doğu Hindistan şirketidir.
Burada belirli bir noktaya özellikle değinelim. Batı’da bunlar olurken, doğuda, özellikle İslam dünyasında “hastahane” ler kurumu çok daha mükemmel bir düzenle ve daha eski bir tarihten beri faaliyet halindeydi.