KAST SİSTEMİNİN UYGULANDIĞI TEK ÜLKE NERESİDİR?
Yirmibirinci yüzyılda bir milletin muhtelif sınıflara ayrılarak, bulunduğa sınıfa göre uygulama görmesi insana garip gelebilir. Toplumun bir kesiminin insan dahi sayılmadığı, insanlık onuruna yakışmıyacak bir uygulama gördüğü bir ülke vardır henüz yeryüzünde. Hindistan.
Hindistan’da nüfusun çoğunluğunu meydana getiren Hindu’lar arasında kast sistemi diye adlandırılan, insan onuruna yakışmıyacak bir sistem, bir sınıflandırma henüz bütün kuralları ile geçerlidir. Bu sisteme göre Hindular beş sınıfa ayrılır:
1-Brahmanlar (Rahipler)
2-KşatriyaIar (Savaşçılar)
3-Vasiyalar (Çiftçiler)
4-Sudralar (İşçiler)
5-Paryalar (İnsan dahi sayılmayanlar)
Bu beş sınıfın en alt kademesini oluşturan paryalar, asırlardır uygulana gelen Hint geleneğince dokunulması dahi caiz olmayan insanlardır. Sayıları altmış milyonu bulan paryalar’ın Hindistan’daki yaşantıları gerçekten içler acısıdır . Diğer üst sınıflardan olanlar, paryalarla ne konuşur,ne alışveriş eder, ne de onları bulundukları yerlere sokarlar. Bunlar adeta toplumun dışına itilmiş olarak yaşarlar. Yaşamlarını sürdürebilmek için en adi işleri yapmak zorundadırlar Bir parya’nın tahsil yapma olanağı yoktur. Hiç bir okul parya’yı kabul etmez. Hiç bir işveren ona iş veremez. Fabrika kapıları bunlara kapalıdır. Bir parya’nın bir Sudra’lının kızı ile evlenme şansı yoktur. Parya ancak kendi sınıfından biri ile evlenebilir.
1947 yılında çıkarılan bir yasa ile paryalık kanun dışı sayılmışsa da, uygulamada hiç bir şey değişmemiştir. Kanun kağıt üzerinde kalmış, asırlardır devam edegelmiş olan örf ve adetler çıkarılan yasayı etkisiz kılmıştır.
Paryaların dışındaki diğer dört sınıf arasında da kesin ayrılıklar vardır. Örneğin, Sudralar, Vasiyalar’dan biri ile evlenemezler. Bunun gibi, Vasiyalardan biri de daha üst sınıf olan Kşatriyalar’dan kız alıp veremezler. Kast sistemine göre en üst sınıf olan Brahmanlar toplumun bütün nimetlerini toplayan sınıftır. Bir brahman, toplum içinde diğer sınıflardan üstün ayrıcalıklar görür. Yasalar karşısında bir Brahman, bir Vasiya ile sözde eşittir. Uygulamada ise kuvvet kudret Brahmandadır. Bunun tabii bir sonucu olarakda adaletin terazisi Brahman’dan yana eğilir.
Son yıllarda aydınlar arasında kast sisteminin insanlık dışı uygulama olduğu ileri sürülerek bu utanç verici sistemin kesinlikle kaldırılması yolunda yoğun çalışmalar yapılmışsa da çıkar çevrelerinin ağır basması netice alınmasına olanak vermemiştir.
Yokluk, açlık ve sefaletin egemen olduğu, 600 milyonluk Hindistan’da, yasaların uygulanması da ayrı bir problemdir. Halkın büyük çoğunluğu okuma yazma bilmediği gibi, aralarında bir dil ve din birliği de yoktur. Örneğin ülkede, başta Hinduca, Bengalce, Pencapça, Urduca, Assamca, İngilizce olmak üzee re ondan fazla dil konuşulmaktadır. Ülkede bir din birliği de yoktur. Halkın büyük çoğunluğu Mecusi (Hindu) olmakla beraber, Müslümanlar, Budistler, Brahmanistler de önemli bir yer tutar.
Hindistan 29 devletten kurulmuş birleşik bir cumhuri yettir. Ancak bu 29 devlet de yarı müstakil racalıklara ayrılmıştır. Bütün bu karmaşık idari sistem ve ayrılıklar asırlardır etkisini sürdüre gelmiş örf ve adetler kast sistemini kaldıran bir yasanın gerçek anlamı ile uygulanmasına olanak vermemiştir.