MARIE ANTOINETTE KİMDİR?
Kendini giyotine kadar sürükleyen bağışlanmaz hatalarına rağmen, Avusturya asıllı bu Fransız Kraliçesinin acılı sonundan dolayı üzülen kimseler çoktur. Bunun nedeni, kraliçeliği esnasında sağduyudan, durumunun gerektirdiği akıl ve mantık kurallarından uzak davranan Marie Antoinette’in ölümü gerçek bir soylu kişinin cesaret ve yürekliliğiyle karşılamış olmasıdır.
Tarih, hayatı bir trajedi olarak noktalanan her kahramanın bu acılı sonun yazılmasında az veya çok ölçüde mutlaka bir payı bulunduğunu belirtir. Marie Antoinette bakımından da gerçek budur.
Ünlü Avusturya İmparatoriçesi Maria Theresa(Mari Terez)’nın kızı olan Marie Antoinette. 1755 yılının 2 Kasım günü Viyana’da doğmuştu. Henüz 15 yaşındayken, dört yıl sonra “6.Louis unvanıyla Fransa tahtına oturan zayıf iradeli, bencil, kararsız, kendini çekip sürüdükleri yöne giden Dük de Berri’yle evlendi. Bu evliliğin mutlu bir evlilik olduğunu kimse söyleyemezdi.
Gösterişli, parlak bir taç giyme töreninin hemen ardından Marie Antoinette tüm Fransa halkının düşmanlığına hedef olduğunu hissetti. Politikaya karışması, saray geleneklerine uymayışı, hafiflik düzeyine varan serbest, kurallarda bağdaşmaz davranışı, gösterişten hoşlanması, hesapsız para harcayışı,bu düşmanlığın oluşmasındaki belirli etkenlerdi. Bunlar yetmiyormuş gibi, açık açık Avusturya’yı Fransa’ya tercih ettiğini, kendinin önce Avusturyalı, sonra Fransa kraliçesi olduğunu söylüyordu.
Öte yanda, olaylar dizisi karşı konulmaz bir hızla Fransız Devrimi yönünde gelişmekteydi. Ülkenin mali durumu son derece bozuktu. Köylünün, küçük çiftçinin, esnafın ağır vergi yükü altında ezilmesine karşılık sarayın harcamaları, israfı sınırsızdı. Bu anlamsız, mantık dışı israfın ekseni Kraliçe Marie Antoinette’in kaprisleriydi. Trianon’dakı göz kamaştırıcı eğlenceler, görkemli av partileri,onun düşmanlarının sayısını arttırmaktan başka bir şeye yaramıyordu.
5 Mayıs 1789 da, Fransa’nın içinde bulunduğu durumu ortaya koyarak Louis’yi uyarma girişimleri sonuç vermedi. Bu durumdun en çok sorumlu kişi olarak Marie Antoinette’ in suçlanması bir işe yaramadı.
Aylarca süren tartışma sonunda, Kral ailesi ülkeden kaçmaya karar vermişti. Marie Antoinette kendilerini bir kez Viyana’ya atarlarsa her şeyin düzeleceğine inanıyordu. Fakat kaçma girişimi başarısızlıkla sonuçlandı. Varennes’de yakalanan kral ailesi Touileries’de zindana atıldı. Birbuçuk yıl sonra, Kral Louis düşmanla işbirliği yapmakla suçlandı. Louis’nin idamından birkaç ay sonra, onun kara yazısını hazırlayan eşi Marie Antoinette de 16 Ekim 1793’de aynı ölüm makinesinin bıçağı altında başını verdi.
“Ekmekleri yoksa pasta yesinler” diyecek kadar halkı ve halkın durumunu bilmeyen Avusturya asıllı kraliçe, bağışlanmaz, hatalarının faturasını canıyla ödemiş oldu.