SENDİKALAR NASIL KURULDU?

  Genel

SENDİKALAR NASIL KURULDU?

Eski Yunanistan ve Roma’da köleler kıyasıya çalıştırılırlardı. Çok ağır, zorlu koşullar altındaki çalışmalarına karşı­lık kendilerine ölmeyecek kadar yiyecek ve yatıp kalkacak yer verilirdi. Orta Çağlarda, serfler (köleler) çalışmalarının karşılığında korunmalarının sağlanmasını istediler. Bağ­lı oldukları, hesabına çalıştıkları mülk sahiplerinden, başka­larına karşı korunmalarıyla ilgili isteklerde bulundular. Bu serfler ücretle çalışmıyorlardı. Tamamen mülk sahiplerinin yani efendilerinin çıkarlarını gözeten kurulu düzen gereği, serfler çalıştıkları topraklara bağlıydılar.
Ticaret ilişkilerinin gelişmesiyle, feodal (derebeylik) mülklerin yerini şehirler almaya başladı. Tacirler ve el iş­leriyle geçinenler, çalıştıkları işlere göre birliklerde, kuru­luşlarda toplandılar. Başka türlü söylemek gerekirse, bizdeki loncaları andıran mesleki örgütleşmeler görüldü. Bu zanaatkârlar evlerinde ya da küçük atölyelerde çalışıyorlardı. Za­manla, fazla sayıda işçinin bir arada çalıştığı fabrikalar kuruldu.
18. yüzyıl sonlarına doğru, toplumsal hayatın bu genel gö­rünümü tamamen değişmeye yüz tuttu. Endüstri Devrimi yo­lunda atılan adımların sarsıntıları daha büyük ölçüde hissedilmeye başladı. Makineler giderek gelişti. Kişisel çalışmalara oranla daha hızlı üretim sağlamak amacıyla, bu makinelerin çalıştığı fabrikaların sayısı arttı. El işçiliği, atölye­lerde üretim ortadan kayboldu. Sözkonusu işlerde çalışanlar, kendilerine iş aramak, bir iş edinmek gereğini duydular. Fabrikasında üretim yapan kişilerin de çalıştıracak insanla­ra ihtiyacı vardı. Böylece işçi-işveren ilişkileri doğdu. İşve­ren, çalıştırdığı işçinin emeğine karşılık bir ücret ödüyordu. İş alanında, çalışma hayatında ve işverenle ilişkilerinde çe­şitli sorunlarla yüzyüze gelen işçilerin dert anlatacakları bir yer yoktu.
İlk İngiliz pamuklu işletmelerindeki koşullar özellikle çok kötüydü. Bu koşullardan yakınan işçiler kendi aralarında bir­likler, örgütler kurmak yoluna gittiler. Birleşirlerse, dayanışmadan güç alırlarsa, seslerini duyurabilmek olasılığı da­ha yüksekti.
Nitelikli, seçkin işçiler tarafından oluşturulan ilk birlikler, belirli çevrelerdeki küçük kulüpler, cemiyetler halindey­di. 1868 yılında, ilk büyük ve başarılı birlik örgütü ,Manchester’de kuruldu. Bu örgütün kuruluşu, aynı tarihteki Sendikalar Kongresi çalışmalarının başarılı bir ürünüdür.
Bağımsız Amerika Cumhuriyetinin ilk günlerinde de bu tür sendikalar için büyük bir ihtiyaç duyuluyordu. Fakat örgütlenebilmek için olanaklar sınırlıydı. Kamuoyu onlara karşıydı. 1792 yılında, sekiz kunduracı Filedelfiya şehrinde ilk sendikayı kurdu. Ne yazık ki sendikanın ömrü bir yıldan uzun olmadı.
Buna karşılık, sendikalaşma akımı doğrultusundaki hare­ketler hız ve güç kazanmıştı. Aynı yöndeki girişimler çok geçmeden tüm engelleri aştı.

Bir Cevap Yazın