SOLAKLIK NEDİR?
Yapılan araştırmalar her yüz kişiden birinin solak olduğu gerçeğini ortaya koymuştur. Bu hiç de küçüksenemeyecek bir rakamdır.
Yirminci yüzyılın başına kadar, solaklığın bir alışkanlıktan ibaret olduğu sanılıyordu. Tıp’ta yeni ilerlemeler kaydedilip, beyin ameliyatları yapılmaya başlanınca, bunun fizyolojik bir olgu neticesinde meydana geldiği kanıtlandı. Yapılan bilimsel araştırmalar, solaklığın beyindeki konuşma merkezi ile yakından ilgili olduğu gerçeğini ortaya koydu. Normal insanlarda, daha doğru bir ifade ile, insanların yüzde yetmişinde, konuşma merkezi beynin sol yarım küresinde bulunur. Solaklarda ise bu merkezin beynin sağ yarım küresinde yer aldığı görülmüştür.
Bu arada bir noktaya daha işaret edelim. Beyinden çıkan sinirler vücuda çaprazlama olarak dağılırlar. Daha açık bir ifade ile, beynin sağ bölümünden çıkan sinirler vücudun sol tarafına, sol bölümünden çıkanlar ise sağ tarafına dağılır.El hareketleri ile konuşma merkezi arasında ise sıkı bir ilişki vardır. Solaklarda konuşma merkezi beyin yarım küresinin, sağ bölümünde olduğundan,buna çarpaz düşen sol el,sağ elden daha becerili olmaktadır.
Bir solağı, sağ elini kullanmaya alıştırmak, oldukça güç bir iştir. Bunun son derece bilinçli olarak yapılması gerekir. Özellikle çocukları sağ ellerini kullanmaya zorlamanın pek çok sakıncaları vardır. Hele bu konuda zor kullanmak çok tehlikelidir. Birincisi çocukta izi ömür boyu sürecek olan bir aşağılık duygusunun doğmasına neden olabilir. İkincisi, çocukta konuşma güçlüğü doğmasına yol açabilir. Tıp’ta bunun pek çok örneğine rastlanmıştır. Şayet anne ve baba çocuklarının mutlaka sağ elini kullanmasında kararlı iseler bu düzeltmeyi kesinlikle bir piskiyatris gözetimi altında yapmalıdırlar.
Solaklık aslında bir eksiklik veya anormallik değildir .Tarihte ve özellikle sanat dünyasında pek çok ünlü kişinin solak olduğunu görüyoruz. Örneğin, ünlü ressam Leonardo da Vinci bir solaktı, Fakat bu onun şaheserler yaratmasına engel olmadı.